İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde neredeyse tüm yaşam alanımız evimiz oldu. İş yerlerimiz, sosyal etkinlik alanlarımız evlere taşındı. Tüm evler çocuklarımız için bir okul mekanı oldu.
ide okulları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünün, Uzman Psikolojik Danışman Meltem Canver Kozanoğlu ile Anaokulu ve İlkokul velilerimize yönelik gerçekleştirdiği “Ev Okul Olduğunda” başlıklı online sunumumuzda, yaşanılan bu değişimlerin bizlerin ve çocuklarımızın ruhsallığını nasıl etkilediğini konuştuk.
Ebeveynin Pandemi Sürecini Ele Alma Şekli, Çocuğun da Bu Durumu Ele Alma Biçimini Belirledi.
Her bireyin içerisinde zorlu durumlarla başa çıkmak için savunma düzenekleri olduğunu belirten Uzman Psikolojik Danışman Meltem Canver Kozanoğlu, çocuğun yaşı küçüldükçe ebeveyninin ruhsallığına yaslanma ihtiyacını duyduğundan ve onların bu durumla başa çıkma becerilerini taklit etmeye başladığından bahsetti. Anne baba bu süreci nasıl ele aldıysa, çocuğun da buna benzer reaksiyonlar verdiğini belirtti.
Kaygıyla Baş Edebilmek için Çocukta Yalnız Kalabilme Kapasitesi Geliştirilmelidir.
Çocuklarda yalnız kalma kapasitesini geliştirirken, çocuk kendi kendine oyun kurabilir hale gelmelidir. Bunun için de önce ebeveyn oyunu kurup sonrasında çocuğu davet edebilir. İlerleyen zamanda ebeveyn dereceli olarak geri çekilerek çocuğun tek başına oyun kurması için alan açıp izleyici konumuna gelebilir.
Oyunlar, aynı zamanda çocukların agresyonlarını ortaya koyup sembolizasyonla dışa vurma yoludur ve agresif dürtüleri temsil etme şansı sunar. Oyunun gerçeklikle baş etme imkanı sunduğunu hatırlamamız gerekir.
Her Şeyin En İyisini Yapamayız, Ancak Çaba İçerisinde Olabiliriz.
Belirsizliğin yaşandığı durumlarda bilmek sakinleştiren bir unsurken, bilmemek ise telaşlandıran bir unsurdur. Telaş karşısında bazı manik savunmalara geçebiliriz. Mükemmeli ortaya koymaya çalışarak kontrol benim elimde demeye ihtiyaç duyabiliriz. Ancak mükemmel risklidir. Bu noktada yeterince iyiyi yakalamak gerekiyor, çünkü yeterince iyi içerisinde bir miktar kötüyü de barındırır. Bu durum da, yeri geldiğinde esneyebilmeye yardımcı olur.
Çocuklar, Online Eğitimde Ekrandan Kaçma Eğilimi Gösterebilir.
Öğretmenle öğrencinin arasındaki ilişki, normalde sınıf ortamında ikili bir ilişki ile sınırlı kalır. Ancak, uzaktan eğitim sürecinde özellikle yaş grubu küçüldükçe ebeveyn devreye girmeye başladı. Ebeveynin hedefi mümkün olduğunca bu ilişkiyi ikilide bırakması ve mahremiyeti devam ettirebilmesi olmalıdır. Örneğin, öğrenci canlı ders esnasında kulaklık kullanılabilir.
Eğer ekrandan kaçıyorsa bunu birlikte anlamaya çalışabilirsiniz. Her çocuk için durum farklı olmakla birlikte neden kaçıyor üzerine bir hipotez oluşturulmalıdır. Zorlamak yerine hangi ihtiyaç içerisinde olduğunu anlamaya çalışmamız gerekir.
Küçük Yaş Grubunda Öğrenme İlişki ile Olur.
Küçük yaş grubundaki bir çocuk için ekrandan yeni bir şey öğrenmeye çalışmak kolay bir süreç değildir. Çünkü bir ilişkinin içinde olmaya ihtiyaç duyar. Öğrenme hem ilişkiyle hem de deneyimle olur. Fakat, uzaktan yapılan eğitimde deneyim sunmak mümkün olmuyor, ancak merak uyandırmaya çalışılabilir. Çocuk açısında bu çok zor bir süreç olduğu için baş edemeyebilir ve derslere katılım göstermek istemeyebilir. Bu durumda, “Çok zor biliyorum.”, “Alışmadığın bir şey yapıyorsun.”, “Sana nasıl destek olabilirim?”, “Öğretmenin seni bekler.” şeklinde onu ve ruhsal ihtiyaçlarını anlamaya yönelik teşvik edici söylemlerde bulunabilirsiniz.