ide okullarında “Çocuk ve Sanat” Başlığı Altında Dünya Sanat Günü Büyük Bir Coşkuyla Kutlandı

ide okulları olarak her yıl farklı etkinliklerle kutladığımız Dünya Sanat Günü’nün bu yıl konukları; sanat alanında başarılı isimleri Şarkı Sözü Yazarı, Besteci ve Sanatçı Sıla Gençoğlu, Orkestra Şefi, Besteci ve Müzik Direktörü Burak Erkul, Sinema ve TV Yönetmeni Simge Öngören, Oyuncu ve Genel Sanat Yönetmeni Kıvanç Başkan ve Ressam Salih Keleş oldu.

Öğrencilerimiz, ide Sanat Sokağında “Çocuk ve Sanat” başlığıyla oluşturulan farklı sanat etkinliklerine katılarak Dünya Sanat Günü’nü kutladı. Anaokulu öğrencilerimiz kil kullanarak üç boyutu, strafor üzerinde ebru yaparak farklı malzemeleri tanıdılar. Perküsyon atölyesinde kendi bedenlerini kullanarak müzik yaptılar. Tahta boncuklarla kolye ve bileklik tasarladılar.

İlkokul öğrencilerimiz güne yedinci sanat olarak da bilinen sinemayı yakından tanımak adına film izleyerek başladı. Ardından öğrencilerimiz; Çamur, Ebru, Perküsyon, Dans, Takı Tasarım, Taş Boyama, Mandala ve Yaratıcı Jonglörlük gibi atölyelerden istediklerini seçerek farklı etkinliklere katıldı. 8.sınıf öğrencilerimiz ilkokul gruplarına mentörlük yaparak çalışmalarda rol model oldular.

5.ve 6.sınıf öğrencilerimiz güne sinema sanatından bir kesit izleyerek başladı. Öğrencilerimiz Orkestra Şefi, Besteci ve Müzik Direktörü Burak Erkul, TV Yönetmeni Simge Öngören, Oyuncu ve Genel Sanat Yönetmeni Kıvanç Başkan, Ressam Salih Keleş ile Sanat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdiler. Değerli katılımcılar öğrencilerimize tiyatro, sinema, müzik ve görsel sanatlar üzerine deneyimlerini ve düşüncelerini aktardılar ve gelen soruları büyük bir içtenlikle cevapladılar. Öğrencilerimiz konuklarımızın mesleklerine başlarken nasıl bir serüvenden geçtiklerini, teknoloji ve sanatın meslekleriyle ilişkisini konuştular. Burak Erkul mesleğine çok küçük yaşta karar verdiğini babası, ressam annesi ve balerin ablasından dolayı sanat ile ilgilendiğini vurguladı. Simge Öngören ise mesleğine yine çocuk yaşlarda yönetmen babasıyla gittiği setlerde karar verdiğini ve bu kararından çok memnun olduğunu dile getirdi. Ressam Salih Keleş ise lise çağlarında resim yapmaya başlayıp hayatını resim üzerine kurmaya verdiğini ve renklerin hayatının olmazsa olmazı olduğunu söyledi. Kıvanç Başkan ise lise çağında çok ders çalışmadığını okuduğu okulun tiyatro koluna yazılıp oyuncu olmaya karar verdiğini söyledi. Fakat öğrencilerimize not düşerek oyuncu olmaya karar verdikten sonra çaılşmanın önemini ve başarılı olmak için gerçekten çok çalışması gerektiğini belirtti. ‘Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?’ sorusuna ise bakkal olmak istediğini ama mesleğini çok sevdiğini belirterek söyleşiyi kahkalara boğdu. Söyleşinin ardından 5. ve 6.sınıflarımız, Ebru, Batik, Doğaçlama Tiyatro, Yaratıcı Jonglörlük, Beden Hareket Laboratuvarı, Mini Düş Kapanı, Salih Keleş ile Resim Atölyelerine katıldılar.

7.ve 8.sınıf öğrencilerimiz ise Değerli Sanatçı Sıla Gençoğlu, Orkestra Şefi ve Besteci Burak Erkul bir araya gelerek müzik, sanata bakış açısı ve müzik ve sanatta teknolojinin etkisini tartıştılar. Sıla müziğe nasıl başladığı sorusana üç aşındayken radyoda duyup ezberlediği şarkıyı söylerken annesinin fark etmesi ve elindeki tabakları düşürdükten sonra sürecin başladığını belirtti. Okuldayken çok yaramaz olduğu ve çalışkan bir öğrenci olmadığını söyleyen Sıla Fransızca dersini çok sevdiğini ama kendi tabiriyle haytalık peşinde olduğunu anlattı. İstanbul Üniversitesi’nde bir yıl Fransız Dili ve Edebiyatı okuduktan sonra müzikle ilgilenmek istediğini fark ettiğini ve okulu bırakarak Caz eğitimi aldığını belirtti.

Toplumsal konuların ve sosyal sorumluluk konularında kişinin yaptığı yardımların “bir elin verdiğini diğer el görmez” der diyerek büyütüldük biz ama sanatçıların görünürlüğünden dolayı ön ayak olması gerektiğini ve yaşadığımız üzücü Gaziantep merkezli depremde Cüneyt Özdemir’in kendi kanalında paylaştığı 11 yaşında üç öğrencinin eğitim masraflarını üniversite sonuna kadar destek olacaklarını ve bu hareketinde başka insanları harekete geçirdiğini belirterek bu olayı bir kampanyaya çevirmeye karar verdiklerini ve bunun üzerine TED ve TEV ile anlaştıklarını söyledi.

Söz yazarken nasıl bir ortamda olmak istediklerini belirtirken nasıl bir ortamda olmak istersiniz sorusuna ise ‘’sessiz’’ bir ortamda notlarına bakarak yazdığını söyledi. Şarkı sözü yazabilmek içinde aslında insanın psikoloji, resim, heykel gibi pek çok alanla ilgilenmesi, güncel konuları takip etmemiz, iyi okuma yapılması ve yaptığınız işe aşık olmanız gerektiğini söyleyen Sıla Türkçe öğretmeni Mümtaz Kocayiğit’le beraber çalıştıkları defterleri sakladığını ve Türkçe ile haşır neşir olmasındaki mihenk taşının öğretmenin önemli rolü olduğunu söyledi.

Öğrencilerimizin sorduğu ‘Hangi takımı tutuyorsunuz?’’ sorusuna ise Galatasaray’ı tuttuğunu ve aslında babasının Fenerbahçe’yi tuttuğunu ama amcasının çocukken aklını çelip kendisini Galatasaraylı yaptığını bu sebeple eskiden babasıyla tartıştığını ve şimdilerde ise İlker Kaleli ile bu konuda üzerinden çok tartıştığını İlker Kaleli’nin ‘Baban Fenerbahçe’li ben de öyleyim, sen nasıl Galatasay’lı olursun’’ dediğini aktardı.

Hayatında iyi ki dediğiniz an sorusuna ise mesleki olarak her sahnede, her şarkı sözünde her üretim anında olduğunu söyledi.

Burak Erkul ise mesleğine çok küçük yaşta karar verdiğini babası, ressam annesi ve balerin ablasından dolayı sanat ile ilgilendiğini ve ilk Mozart’la tanıştıktan sonra opera yazmaya karar verdiğini söyledi. Beste yaparken nasıl bir ortam da olmak istersiniz sorusuna ise ‘’sessiz ve kahve olan’’ bir ortamda çalıştığını belirtti. Tek bir sanat branşında ilerleyebilmek için de sanatın her alanına ilgi duymanın başarıyı getireceğini ve bunun başarıyı getireceğini söyleyen Burak Erkul mesleği için dürüstlüğün önemli olduğunu, içte olanın dışa vurulması gerektiğini vurguladı. Hayatının geneli için iyi ki diyebileceğini vurgulayan Burak Erkul geldiği noktadan çok mutlu olduğunu belirtti.

Söyleşinin ardından Sıla “Yan Benimle” şarkısını seslendirerek öğrencilerimize sanat, hayat, müzik üzerine harika notlar bırakarak okulumuzdan ayrıldı.

Tüm sanatçılarımızı Dünya Sanat Günün’ de öğrencilerimizle bir araya gelerek okulumuzda ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk, kendilerine sonsuz teşekkür ediyoruz.

“Bir kere sanatla tanıştı mı insan” der Van Gogh, “artık hiçbir şeye eskisi gibi bakamaz...

Dünya Sanat Günü’nüz kutlu olsun…